“Mars’a giderek Jezero Krateri’ni göremeyebilirsiniz ama ona en çok benzeyen yeri ziyaret edebilirsiniz, yani Türkiye’deki Salda Gölü’nü”… bu ifade dünyanın en önemli uzay araştırmalarının yapıldığı ABD’nin Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) resmi internet sitesinde paylaşıldı.
Son yıllarda artan turist baskısı, etrafına yapılan barajlar, sahilinden taşınan kumlarla hiç gündemden düşmeyen Salda Gölü ile Göller Yöresine adım attık. Geç saatte vardığımız Beyaz Adalar mevkiinde karanlıkta nerede kamp kurabiliriz diye bakarken Jandarmayı aramalarımız da sonuç vermeyince otoparka çadır kurmaya karar verdik. Tam o sırada Salda Köyünden Bekir abi ve kızları Fatma ile Sunay bizi Atlıhan Apartta konuk ettiler.
Bekir Abi TCDD çalışanı, keyifli sohbeti olan ve çayı çok seven bir insan. Kızlardan biri öğretmen olmuş KPSS ye diğeri üniversite sınavına hazırlanıyor. Köyün sorunları, sınavlar, gelecek, gölün durumu derken geç saate kadar muhabbet sürdü.
Ertesi gün yaklaşık 40kmlik Mars yüzeyindeki bisiklet turumuz bizi bekliyordu. Rüyalar aleminde Kızıl Gezegene yolculuğumuz başlamıştı.
Sabah erkenden iştah açan bir köy kahvaltısı ardından yola koyulduk. Önce Beyaz Adalar mevkiine girdik. Sabahın erken saati tur otobüsleri gelmiş insanlar sosyal medyaya Saldiv fotoğrafları yüklemeye başlamıştı bile. Kalabalıktan dolayı orada durmadık. Hatta Salda Gölü yazısının önünde bir fotoğrafımız bile yok.
Denizli Acıpayam ile Yeşilova arasında anayolu erken saatte, tenha iken aldık. Salda Gölü Tabiat Parkına uğradık. Yeni alınan kararlar ile büyütülen parkta çalışmalar sürüyor idi. Kumsalda yürüdük. Çocuklar keyifle sabah güneşinin tadını çıkardı. Yüzenleri seyrettik. Tabiat Parkında bir restorant, tuvaletler, çocuk oyun alanları ve piknik için çardaklar mevcut.
Kısa bir molanın ardından Yeşilova Belediyesi Halk Plajını da ziyaret ettik. Sabah kahvelerimizi orada hazırladık. Çadır kuranlar, karavanda kalanlar ile sohbet ettik. Kamp kurmak yasak olmasına rağmen o bölgede bir çok kişi çadır kurmuştu. Bazen jandarma gelip ceza yazıyor ve kaldırtıyormuş. Biz Türk Kahvelerimizi gölün eşşiz rengine karşı yudumlayıp, kızlarında etrafta koşturmaları bitince tekrar yola koyulduk. Emniyet şeridi dar olmasına rağmen hafta içi ve sabah saatleri olduğu için güvenle geçtik ilk 10kmlik yolu. Yeşilova Meslek Yüksek Okulu sapağından sola Kayadibi Köyü’ne doğru döndükten sonra 28km boyunca Salda manzarasına bakarken düşmemek için çok dikkat etmemiz gerekecekti.
Kale Tepe kayalılarını döndükten sonra Doğanbaba köyüne kadar dümdüz bir yolda, öğlen sıcağında biraz kavrularak, göl suyunun çekilmesinin en iyi gözlendiği kumsallara bakarak ve etraftaki çöplere söylenerek arada kızların söylediği şarkılarla keyiflenerek sürüşümüz devam etti.
Doğanbaba köyüne doğru gölden uzaklaşarak hafif hafif tırmanıyoruz. Sonra keskin bir viraj ile bayır aşağıya 3km boyunca pedal çevirmeden Doğanbaba plajına uğruyoruz. Çam ağaçlarının gölgesinde bir fırın kurulmuş. Pide ve Lahmacun yapılıyor. Masalarda açık havada olduğu için kızlar yanımızda taşıdıkalrımızı yemek yerine pide istediler. İçilen ayranlarla iyice uyku bastırsa da önümüzde gidecek 10km yol vardı.
Son 10 km çam ağaçları altında geçti ve göle yukardan bakarak turumuzun en keyifli kısmını geçirdik. Şarkı listemiz kısıkta çalarken, fonda cırcır böceklerinin eş bulma yakarışları, kuşların cıvıltıları, tekerleklerimizin yoldaki sesleri ve bayır aşağıya hub sesleri biribirine karıştı. Sonunda tekrar karşımızda Beyaz Adaları gördüğümüzde turumuzun bittiğini anladık. Uzaktan göle baktık hepbirlikte. Sohbet ettik. Herkes en beğendiği kısmı anlattı.
Sonra Salda Köyü’ne doğru tırmanışa geçtik.
Bisikletleri araca yükledik. Atlıhan ailesiyle ayak üstü sohbet ettik. Gördüklerimi zi anlattık ve tekrar yola koyulduk.
Hepşenler Hep Yolda sırada Burdur Gölü var. Akşama Burdur Gölüne varmak üzere yola çıktık. Burdur yazımızda görüşmek üzere.